YANMAKTAN KAÇIP, ATEŞE ATLAYANLAR
İNTİHAR
Yaşamı ve ölümü anlamak çok zor. Yaşamdan vaz geçip, intiharı seçenleri anlamak ise anlaşılmaz bir durum.
Neden yaşıyorum sorusu intihar sebebi olmamalı.
Bir insan neden yaşamak istemez ki? Neden intiharı seçer ki?
Dünya kirli diye intihar edilir mi?
İnsan eğer aç ise evine, eşine, çocuklarına onları doyuracak katık getiremiyorsa, intihar mı etmeli?
Bir kere doğduk ve bir daha gelmeyeceğiz bu dünyaya.
Tek kullanımlık şansımız varken, bu şanssızlıklar niye?
Hayatı anlamsızlaştıran tüm bu yaşadıklarımız mıdır?
Umudunu kaybedince, ölüme yürümek ne kadar korkunç bir son! Ya geride kalanlar.
Hayatla baş edemeyince ölümü seçmek…
İnsanların pusulası şaşıyor ve hayatlarını sıfırlıyorlar.
Geçen hafta maddi problemlerine karşı çözümü, yok oluştan yana seçenler, şimdi geride gözü yaşlı ve yine yoksul olan ailelerini bıraktılar.
İntihar edince, kurtulmuş mu oldular?
Çaresizlik çok büyük bir acı, ama ölüm çok daha büyük bir acı.
Sessizliği tercih edenler kulübüne dair, ne çok vaka duyduk değil mi?
Neden ölüyoruz?
Eşkıya filminde Şener Şen “artık ben hapse giremem. Kapalı yere dayanamam.” Sözünden sonra, gökyüzünü gökkuşağına çeviren hava fişeklerin renkleriyle, intihara giderken “geliyorum Keje” diyerek kendini boşluğa atmıştı.
Kapalı yere dayanamayan eşkıya, her tarafı kapalı, üstünde toprak olan dar karanlık mezara gitmişti.
Hiçbir ümidi olmayanların tercihidir, intihar.
Gördük! Ölenler çok çabuk unutuluyor. Hatta neden öldükleri ise çok daha çabuk unutturuluyor.
Ölen ölüyor ama hiçbir şey değişmiyor. Dünya yine aynı kirlenmişliği ile, dönmeye devam ediyor, üstelik aynı kirli insanlarla.
İntihar olaylarını eleştirenlere sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunan meclis üyesi ise, derman olacağına, çözüm üreteceğine, köstek olup “komşusu intihar edene kadar haberi olmayan Müslüman, intihar ederken videosunu paylaşıyor. Sonrasında da hükümete havlıyor. Peki! Sen durumu yetkililere bildirdin mi önceden”
Ne denir ki bu paylaşıma, sadece biz kimleri meclis üyesi yapmışız denir herhalde. Çünkü bu kelimeler, çok keskin ve krizi önlemesi gerekirken, kriz çıkartacak kelimeler.
Neden intihar etmiş o insanoğlu?
Ekonomik sorunlar yüzünden Sayın Meclis Üyesi, Peki! Sen ne yaparsın belediye toplantılarında acaba?
Çöküp ağlayacağınıza, kalkıp ortalığı velveleye veriyorsunuz. Oysa siz seçilmişlersiniz. Siz çare olacaksınız.
Yaşadığında kıymet verilmemiş, öldükten sonra konuşmanın ne faydası var değil mi?
Herkes, herkesin üzerine yıkılmaya çalışırken, arada bir de kaçıp kurtulanlar oluyor işte!
İnsanlar gitmekten kaçtıkları diğer boyuta gidiyorlar. Yanmaktan kaçıp ateşe atlıyorlar, uçurumdan korkup, uçuruma atlıyor, geride onları kaybetmekten korkan gözü yaşlı ve gözünün yaşı hiç dinmeyecek insanları bırakıyorlar.
Sayın meclis üyem, sayın seçilmişler ne olur UMUTSUZLUĞA, MUTSUZLUĞA ve ÇARESİZLİĞE karşı elinizden ne geliyorsa insanlık hatırına yapın. İş işten geçmeden!
2021 Mayıs/ HAVVA LAKUTOĞLU