O Belgeselse Bu da Roman!
Usta “hikayesi” bir belgesel izledim, ezberim bozuldu…
Alışkınız ya çektimi adam lacileri takar kırmızı beyaz real kravatı hani Türk bayrağı sembol filan neyse…
Kravat yeşil… Sabah yeşilin hastasıyım demiş tamam da yeşili sev ormanda… Bozma zevkimi!
Belgesel diye çıkarma karşımıza sandığın dibinden küflü “İşte Hayat” yerelden devlete jest falan da filan kafam karışıyor…
Gezizekalının tekiyim işte…
Bana belgesel bu der de “Mustafa”da yerden yere vurduğum Can Dündar’a bile rahmet okutuyorsan; bunu düşünenin mi? Hazırlayanın mı? Sunanın mı? Yoksa bunların topunun aklına uyup oraya çıkınca şirin olacağını sananın mı? Hakkıdır o rahmet bilemedim… Dedim ya ezberim bozuldu…
Bizim nesil ebem kuşağıdır…Biz 80 ler ergeniyiz…
68 kuşağı dedin mi; aklımıza john Lenon,Che,The Wool,Fidel,Mandela
47 liler dedin mi ;Yılmaz Güney,Mahir,Ulaş,Deniz …Darağacında Üç Fidan gelir…
80 dersen sağcı, solcu kavga ederken ne tekim biz ekmeğe mama pipiye kama derken , annelerimizin alkışladığı Evrende ergen erken yaseminin penceresinden bakınıyorduk…
Tarihten bir sayfa da Özal’ın prensleri devri vardır ki biz o zaman da prenses değildik. Babı-ali yokuşunu tırmanmaya başladığımızda 80 lerde hapse girmedik diye çok azarlanıp eski solcu reklamcı ağabeylerimize sığınmışlığımız vardır…
Yıl 2013…
Yani diyeceğim şudur ki; hani Ortadoğu politikaları,kan gövdeyi götürüyor,Musa beklerken U.S.A oldu Çözüm derken çarşafa dolandı,elhamdürrillah dindar nesille,ayyaş iki adamın çocuklarının kavgası sürüyor…Tarafsız olsan bi tarafsın…Tecavüz,taciz,yolsuzluk gırla,babamdan yemediğim fırçayı gak desem yiyorum,guk desem yiyorum.Ekonomiyi bi geçiniz… Bir gün tefeci yakama yapıştığında şu kişi başına düşen milli hasıla dan payımı almaya geliverecem bakalım ne olacak?Siyasetle ilgim Anyştynla Marliyn Monre’nın ilgisi kadardı ama valla şu anda kendimi CIA ajanı gibi hissediyorum.Dünyanın bütün komplo teorilerini biliyorum…
İleri demokrasinin gereği denilen akıl tutulması hapisler, tutuklamalar, patlamalar, çatlamalar,öteki,diğeri,mülteciler,Uzaylıların iletişimi Telekenizi falan varsayımları üzerinden uzaylı danışmanlar … Notradamusun kehaneti olan ortadoğudan çıkacak 3. Dünya savaşının bizim ülkemizle ilişik durması.
Üç ağaca sahip çıkmakla başlayıp 5 ölü binlerce yaralıyla, gözlerin çıkarıldığı ortaçağ karanlığında bir insanlık ayıbı, bir isyan…
Ve bir yeşil kravat, iki yıkama yağlamacı ve çocukluk anılarının üzerine yağdanlıkla dökülen ünlü anıları oldu mu? “USTA ”
EZBER Mİ KALIR İNSANDA…
Belgeseli Can Dündar’dan,aşk romanlarını Ahmet Altan’dan,Klasik müziği Fazıl Say’dan severim
Komedi dersen Kemal Sunal mı Cem Yılmaz mı diyeyim de şimdi ben mi komik olayım…
Oynamayın işte fabrika ayarlarımla… Derken ;
Memleketin fabrika ayarları bozuluverdi, çocuklarımız Apo posterinin yan tarafında namaz kılanlara siper durdu…Bir yanda halay çekip bir yanda horon teperken elele verdiler.Gaza,tomaya,karşı birbirlerine siper oldular.Ezber bozdular.Bilgisayar çocuklarımız bir anda destan yazanlara karşı tarih yazdılar…Can verip,ruh oldular…
Şimdi,o ruha gezi ruhu, onu yaratanlara Y kuşağı,o ruhla orada olan destekleyen herkese çapulcu diyorlar…
68 kuşağı çiçek çocuğu olmak için çok geç,Y kuşağı olmak için çok erken doğmuşum belki ama ;
Ebem kuşağı olarak, gezizekalı bir çapulcu olmak çok hoşuma gitti…
Bende ezber falan kalmadı …
Aslında her şey bildiğimiz gibi, siyaset,medya,star sistemi,hatta halkın bana neciliği…
Bu günlerde değişen tek şey korku perdesini çekip alan gezi ruhu…
Evdeki anneme tencere tava çaldıran neşeli, umutlu bir ruh…
Aramızda dolaşan o ruh kimilerini korkutup Hülooooğ diye bağırtıyor kimilerine de gökkuşağının renkleriyle merdiven boyatıyor…
Sevişmeden uyumayalım…
Siyah elbise yeşil kravat, belgesel denilen şirinlik muskası,Esma’ya ağlamak,
Ağlarsa anam ağlar, analar ağlamasın
Uludere, Reyhanlı,Gezi
Jöleli,palalı,
Böyle başa böyle traş
Ne alaka mı?
Bu sıcakta Penguenlere karşı gezizekalı ebem kuşağından bu kadar…