8 Mart Yas Günümüz oldu !
“Cennet anaların ayakları altındadır” hadisiyle kadınlarımızı kutsal kıldık.
Sonra da kadınlarımızın vahşice öldürülmelerine seyirci kaldık…
Ülkemizde kadınlarımız şiddetin, tecavüzün, ölümün kol gezdiği bir korku tünelinde yaşıyor…Her insanın en doğal hakkı yaşam hakkını bile veremediğimiz kadınlarımızın “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüzün” başı sağ olsun!
Cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmadan insanca yaşam hakkımız olduğu, baskı şiddet nereden gelirse gelsin “dur” dendiği, manşetlerde kanlar içinde kadınlarımızın vahşet fotoğraflarının olmadığı, erkeklerimizin gücünü cinsiyetinden, cinselliğinden, parasından, kas kuvvetinden değil insanlığından aldığı devletin, milletin sürü mantığı ile çıkarılan yasalara değil insan haklarına, yaşam hakkına ihtiyacı olduğunu kavradığı gün…
Yaşanılacak bir dünya, kutlanacak günler olacaktır…
8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlayamıyorum… Kimse kusura bakmasın…
Hani; Öfkeli bir toplum olduk deniyor ya! Beni de bugün öfke sardı…
Pandemi belasını dünyanın başına saranları, fırsatçılıkta çağ atlayan fahiş fiyat rekortmeni marketleri, biz evde yataktan mutfağa mutfaktan kanapeye deli dana gibi dolanırken maskesiz gezenleri, 65 yaş üstünü aylardır eve tıkıp adeta zulüm edenleri, bir dediği bir dediğini tutmayan yöneticileri, virüsten aşıya savaştan anayasaya her gece tv de bilmişlik yapan herbologları, gündüz kuşağında kadın programı diye gelen konukları bir dövmediği kalan sunucuları, hayvan hakları savunuyoruz havalarında reklam peşinde olanı, her meslekten yaşlanmış, zamanında da bir mok olmayıp şimdi duayen sınıfından dönemin starlarına laf çakanları, , Fenimizmi hala erkek düşmanlığı sananları, her devrin adamı dönekleri, Z kuşağını dilinden düşürmeyip en basit protestolarına şiddetle cevap gezi fobikleri, çocukları gelin eden zihni sapıklara “pedofili” diyenleri, kadın bedeninden elini bir türlü çekmeyen siyasetçileri, inşallah maşallah la başlayıp çalmadık minare bırakmayanları, kadın suretinde erkekleşen kadınları ha bir de; dört bir taraftan ruhumu sıkan
BOĞASIM GELİYOR
“Bu ne karamsarlık mı?”…
Evet, karamsarım…Evet yüreğim yasta…
Fakat, her şey rağmen, bu acı tabloya rağmen umutsuz muyum?
Hayır…
Dünümden mutlu, bugünümde kararlı, yarınımdan umutluyum…
Dün, savaşta, zafer uğruna bir mememizi kesip atmış yayı göğsümüze dayamış oku hedefe vardırmış, zafer kazanmış “Amazon” kadınlarıyız biz…
Cumhuriyet kurulduğundan bugüne, hatta Duygu Asena’yla başlayan Feminizm hareketinden, bugün canla başla çalışan kadın örgütleriyle, dernekleriyle …
Ne savaşlardan çıktık biz diyebiliriz artık…
Çok yol aldık yolumuz uzun cinsiyet eşitliği dedik yeniden başladık…
Küllerimizden doğuyor… Doğurarak ölümsüzleşiyoruz…
Sadece kendime ve sizlere bir kez daha hatırlatmak istedim.
Kadın, sonsuzluk, ölümsüzlüktür…
Dünler çoğaldıkça yarınlar azalıyor…
Ne yapacaksak bugün, ne istiyorsak bugün…
Yarın, keşkeler yapışmasın yakamıza
8 Mart’ı YAS la değil, sadece 1909 da belgelenen emekçi kadınların günü olarak kutlayacağımız günlere cinsiyet eşitliğini her anımızda hissedebileceğimiz günlere erkeğiyle kadınıyla omuz omuza elele..