Dilara Endican| Muhabbet Olsun – Arda Turan
DİLARA ENDİCAN’la MUHABBET OLSUN – ARDA TURAN BASIN BÜLTENİ & 5. BÖLÜM DEŞİFRESİ/KANALTÜRK
Kanaltürk’ün sevilen haftasonu ‘talk show’u Dilara Endican’la Muhabbet Olsun’un 4 Ocak 2014 Cumartesi gecesi yayınlanan bölümünde, Dilara Endican, Milli Takım’ın kaptanı, Atletico Madrid’in 10 numaralı yıldız futbolcusu Arda Turan’ı ağırladı. La Liga’daki temsilcimiz Arda Turan, Milli Takım’ın Dünya Kupası’nda niçin olmadığındanFenerbahçe ve Galatasaray’a, Burak Yılmaz’dan Lionel Messi’ye, Selçuk İnan’danCristiano Ronaldo’ya, Olimpiyatlar’dan Şampiyonlar Ligi’ne, oyuncu olarak yer aldığıHÜKÜMET KADIN-2 filminden 300 SPARTALI filmindeki KRAL LEONİDİAS’a benzetilişine kadar birçok konuda özel açıklamalarda bulundu…
“Kazandığım her şeyi Galatasaray’a borçluyum”
La Liga’nın lideri Barcelona’nın ardından, Barcelona ile aynı puanda ikinci olarak devre arasına giren Atletico Madrid’in yıldızı Arda Turan, La Liga’da şampiyon olmanın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmaktan zor olduğunun altını çizerek başladığı programda, Atletico Madrid’li futbolcu arkadaşlarıyla birlikte Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi maçlarını da izlediklerini belirtirken, “Galatasaray’ın bende çok hakkı var. Bu hayatta kazandığım her şeyi önce Allah’a, sonra da Galatasaray’a borçluyum. Bir Galatasaraylı olmaktan da gurur duyuyorum. “ dedi. Küçükken Galatasaray ile ilgili kötü bir şey olduğunda, çok kez Dilara Endican’ın evine gidip ağladığını itiraf eden Arda Turan, “Şampiyonlar Ligi ikinci tur kuraları çekilirken de, rakip olarak Galatasaray’ın çıkmasını hiç istemedim.” yorumunu yaptı. Turan, Şampiyonlar Ligi’nde Atletico Madrid’le eşleşen Milan içinse “Milan her zaman Milan’dır” yorumunu yaptı ve ekledi: “Atletico Madrid takımı olarak, Şampiyonlar Ligi’ndeki her takımı eleyebileceğimizi düşünüyorum.”
“Şampiyonlar Ligi finalinde Galatasaray’la karşılaşmak…”
Dilara Endican’ın Galatasaray’ın da Chelsea’yle eşleştiğini ve Şampiyonlar Ligi final maçı da dahil olmak üzere, ilerleyen turlarda Atletico Madrid-Galatasaray eşleşmesi ihtimalini hatırlatması üzerine; Arda Turan şöyle konuştu: “Galatasaray farklı bir durum. Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi’nde karşılaşmayı istediğimi de söyleyemem” diyerek, Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray’a karşı olası bir rakip olma durumları konusundaki endişesini dile getirdi. Yıldız oyuncu, en son, Türk Telekom Arena’da Galatasaray’ın 3-1 kazandığı Trabzonspor derbisini izlemeye geldiğinde, eski takım kaptanı olduğu Galatarasay’ın taraftarlarlarıyla yeniden buluşmuş ve stada girdiğinde ayakta alkışlanarak duygulu anlar yaşamıştı.
“Fenerbahçe başkanına saygısızlık yapmamak gerekir”
Dilara Endican’ın Fenerbahçe’den gelen transfer teklifleri konusunda görüşlerini sorduğu Arda Turan, Metin Oktay’ın da zamanında Fenerbahçe’den teklif aldığını ve “Bizi sevenleri üzmeyeceğiz” diyerek bu teklifleri kibarca geri çevirdiğini, kendisinin de Galatasaray’la özdeşleşmiş Metin Oktay’ın yaptığı gibi “bizi sevenleri üzmeyeceğiz” diyerek bu tekliflere sıcak bakmadığını ve 2017’ye kadar da Atletico Madrid’le bir kontratı olduğunu açıkladı. Premier Leauge’e çok yakıştırıldığı ve İngiltere’ye gidip gitmeyeceği sorusuna da “Transfer dedikodusu üretmemek adına La Liga’da çok mutlu olduğumu söyleyebilirim” diyen Arda Turan, Fenerbahçe’ye dair sözlerine de şu şekilde devam etti: “Bu arada Fenerbahçe başkanına da saygısızlık yapmamak gerekir: Hayatım boyunca dikkat ettim; umarım, hayatım boyunca ne Fenerbahçe taraftarını, ne de Fenerbahçe başkanını üzecek bir açıklama yapmamışımdır; zira, bize yakışan, Bir Galatasaraylıya uygun şekilde davranmaktır”
“İş arkadaşlarımı sevmek zorundayım; iyiler her zaman kazanır”
Yıldız futbolcu Arda Turan, “Benim hayat anlayışımda… İşyerinde birbirinizi sevmek zorunda değilsiniz ama birbirinize saygı duymak zorundasınız dedikleri şey geçerli değil; ben iş arkadaşlarımı sevmek zorundayım. Çünkü ancak, mutlu olduğum yerde başarılı olabileceğime inanıyorum. Karşımdaki kişiye hep pozitif bakarım. Hayat felsefem budur; varsın olsun, iyi niyet kaybetsin.” derken, hayat felsefesini açıkladığı bölümde; “Fakat şu da var ki iyiler her zaman kazanır” diyerek, başarılı kariyerinin önemli sırlarından birini Dilara Endican’a açıkladı.
“Hep mantıklı hayaller kurardım”
Dilara Endican’ın “Bayrampaşalı çocuk Arda, bir gün Atletico Madrid’te oynayacağını hayal ediyor muydu?” sorusuna “Ben hep mantıklı hayaller kurardım. Küçükken, genç milli takımında oynamayı hayal ederdim örneğin; Galatasaray’ı değil. Mantıklı hayallerle ‘step by step’ ilerlerdim. Tabi ki çok büyük hayallerim de vardı; her zaman da var. Gece yattığım zaman, bir kupalar kazanıyorum; bir şampiyonluklar kaybediyorum. Psikolojik bir deliyim ben aslında” diyerek, duygusal tarafının dışında rasyonel yönünün de çocukluğundan beri devrede olduğunun altını çizdi. Muhabbet Olsun’un ilk bölümünde izlediği oyuncu Özgü Namal’ın programda “Az, çoktur” demesini çok sevdiğini de hatırlatan Arda Turan, bu sözün hayat felsefesini açıkladığını aktardı.
“Dünyanın en popüler Türk futbolcusu”
La Liga’nın devlerinden Atletico Madrid’te 10 numaralı formayı giyen milli yetenek Arda Turan’ın, kısa adı IFFHS olan “Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu”nunca “Dünyanın En Popüler Türk Futbolcusu” olarak gösterildiğini aktaran Dilara Endican, bu başarılı istatistiğin kalıcı bir hatırası olması için Arda Turan’a bu ibareyi taşıyan bir kupa armağan ederken, kupasını alan Arda Turan’sa şunları kaydetti: “Oralara gidip, kupalar (UEFA KUPASI, İSPANYA KRAL KUPASI COPA DEL REY, SÜPER KUPA) kazanacağımı hiç hayal etmemiştim, ama ne kazanırsam kazanayım; hayatta hiçbir plaket, Galatasaray personelinin maaşlarından toplayarak bana yaptırdıkları plaketten daha değerli olamaz.” diyerek, Galatasaraylı emekçilere ve Galatasaray’a olan vefasını ve minnetini belirtti.
“Dünyanın en iyisi Ronaldo; Messi’yse…”
Dilara Endican’ın, Arda Turan’ın La Liga’da sık sık rakip olarak karşılaştığı Cristiano Ronaldo’ya ve Lionel Messi’ye değinmesi üzerine Arda Turan, “Dünyanın en iyisi Ronaldo, Messi’yse bu dünyadan değil” yorumunu yaparken; Barcelona’nın yıldızı Lionel Messi’nin, topla adam geçme kabiliyetini göklere çıkartarak “Messi başka bir şey” dedi.
“Büyük maçın nasıl kazanılacağını öğrendim”
Dilara Endican’a “Eskiden büyük maçlara çıkmadan önce kendi kendime şöyle çalım atacağım, şöyle asist yapacağım derdim ama öğrendim ki büyük maçlarda öyle şeyler asla olmaz.” diyen Arda Turan; “sadece çok koşmaya ve çok mücadele etmeye ve takıma yardım etmeye konsantre olacaksınız. Çünkü büyük maçlar takım halinde kazanılır. Öyle kahraman olmak gibi hayaller kurarsanız, kötü olur. Bireysel istatistikler tabi ki önemlidir ama takımın kazanması daha da önemlidir” diyerek, futbolun bir takım oyunu olduğunu kaydetti.
“Madrid, kebaba alıştı…”
Dilara Endican’ın “Biraz sizin takımı ve İspanya’yı anlatsana?” sorusu üzerine Atletico Madridli takım arkadaşları ile futbol dışında da çok güzel bir arkadaşlık ortamı yakaladıklarını ve hep birlikte rahatça erkek erkeğe eğlenmeye gittiklerini belirten Arda Turan; Endican’ın “Kebap yiyorlar mı? Alıştırdın mı onları kebaba?” sorusuna, gülerek, “Hepsini kebaba alıştırdım” cevabını verdi ve bu iyi arkadaşlık ortamında etkili olan şeye de La Liga’dan örnek vererek değindi: “İspanya’da maç başı ücret olmaması ve dolayısıyla da oynamayan oyuncunun da oynayan oyuncuyu desteklemesi durumu var”. Atletico Madrid’teki en iyi partnerinin Filipe Luís Kasmirskiolduğunu belirten Arda Turan, Galatasaray’da da bir zamanlar Hakan Balta ile bu frekansı yakaladığını ve o bağı şimdi de Filipe Luís ile yakaladığını belirtti.
“Sinirlenince çok iyi İspanyolca konuşuyorum”
Dilara Endican’ın İspanyolca bilgisini geliştirip geliştirmediği sorusu üzerine Arda Turan, “İspanyolca’yı da bayağı iyi öğrendiğini, özellikle de sinirlenince çok iyi İspanyolca konuştuğunu” esprili bir dille anlattı. Dilara Endican, Arda Turan’ın Barcelona maçında kırmızı kart gördükten sonra hakemle olan konuşmasını da hatırlatarak, Arda Turan’ın fenomen olmuş “Sonuçta Bayrampaşalıyız” sözüne atıfta bulundu. Arda Turan, “Sonuçta Bayrampaşalıyız” sözünü hakemin hak ettiğini hatırlatırken, “Bir gol atsak o kupayı kazanabilirdik. Barcelona’nın elinden bir şey almak çok güzel olabilirdi. Güzel de bir gol kaçırdım orada. Açıkçası içimde başka bir şey olduğundan değil, o gün hakemin kararlarını hakikaten beğenmediğimden bir tepkiydi o tepkim. Kolay şeyler değil kupa kazanmak. Bizim gibi adamlar için, kaybetmek kolay bir şey değildir hayatta” dedi. Başrollerinde Sermiyan Midyat ve Demet Akbağ’ın oynadığı ve Sermiyan Midyat’ın yazıp yönettiği Hükümet Kadın-2 filminde de oynayan Arda Turan için yıldız oyuncu Demet Akbağ’ın çektiği sürpriz VTR’nin de yayınlandığı Dilara Endican’la Muhabbet Olsun’da, ayrıca, İspanyol televizyonlarınca 300 SPARTALI filmindeki Kral Leonidas’a benzetilen ve “Madrid’in Kralı” ilan edilen Arda Turan için hazırlanan “300 SPARTALI ARDA TURAN” VTR’si de izletilirken, Dilara Endican Arda Turan’a “Sende zaten bir artistlik durumu hep vardı” şeklinde yıldız oyuncuya takıldı.
“Star, çok özel bir oyuncu”
Dilara Endican’ın iki sezondur üst üste Spor Toto Süper Lig gol kralı olan ve şu anda da attığı 10 golle Süper Lig gol krallığında zirveyi paylaşan Galatasaray’lı futbolcu Burak Yılmaz’a dair serbest çağrışım sorusu üzerine, Burak Yılmaz’dan “Star” diye bahsederek yanıt veren Arda Turan, “Star, (Burak Yılmaz) çok fazla saygıyı hak ediyor. Çünkü çok gol atıyor ve her pozisyonun içinde var oluyor; yani, kendisi eldeyken kıymetini bilmek lazım. Bunu Galatasaray camiası ile alakalı olarak değil, tüm Türk Futbolu ile alakalı olarak söylüyorum. Hakan Şükür geldi, gitti, sonra çok aradık. Şimdi Burak Yılmaz var; geldi, gittiğinde çok aramayalım; kıymetini bilelim. Şimdi kendisi 28 yaşında ve bize verebileceği en az 6 sene daha var. O bizim starımız; her yaptığında bir şey aramamak lazım. Takım kazanamayınca, bilet hep golcülere kesiliyor; ama ben bir taraftar ve futbol seyircisi olarak, Burak’ın kıymetini biliyorum” diyerek, Burak Yılmaz ile ilgili fikirlerini de TV’de ilk kez Dilara Endican’a anlattı. Galatasaray’ın asist kralı Selçuk İnan içinse “asil” tabirini kullanan Arda Turan, “O asaleti İskenderun’dan nereden almış bilmiyorum ama, hepimiz aynı yerden gelsek bile, Selçuk İnan asaletle dururken, biz Burak Yılmaz’la Selçuk İnan’ın yanında sokak çocuğu gibi kalıyoruz” şeklinde esprili bir yorumda bulundu. Programda, Selçuk İnan ve Burak Yılmaz’a takılmaya devam eden Arda Turan, Selçuk İnan için “Selçuk geçen sene nasıl oldu da katıldı senin programa anlamadım. Selçuk o televizyonu açamaz halbuki, altta elleri terler onun” derken, Burak Yılmaz için de”Milli takım kampında tavla oynuyoruz; bildiğin tavla dersleri veriyorum Burak’a. Daha galibiyeti yok adamın” dedi.
“Her gün annemi ararım”
Dilara Endican’ın sürpriziyle, Gökhan Yedier’in sesinden Ahmet Kaya’yla ünlü olmuş “Şafak Türküsü”nü dinleyen Arda Turan, duygulu anlar yaşarken; “Biraz anne-babacı olduğunu” ve “Her gün, antrenman bitiminde ve her maçtan önce, annesini aradığını” belirtti. Maçlara çıkmadan önce “özel bir şey yapıp yapmadığını” soran Dilara Endican’a “Bizde uğur falan olmaz, önce dua ederim. Annemi ararım. Ve Cem Karaca dinlerim. Barış Manço dinlerim. Barış Manço’dan Sarı Çizmeli Mehmet Ağa şarkısını zaten sürekli dinlerim. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa deyip geçmeyin, felsefedir Sarı Çizmeli Mehmet Ağa; sözlerine bir bakın” yanıtını verdi ve ardından, Gökhan Yedier’le birlike “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”, ardından da Sezen Aksu ve Mabel Matiz’in yorumlarıyla tanınan “Sultan Süleyman” şarkısına eşlik etti. Bu şarkıda, Arda Turan’ın gözlerinin yaşardığı dikkatlerden kaçmadı. Arda Turan, ayrıca, Sezen Aksu’dan “Küçüğüm” şarkısına da Muhabbet Olsun’da eşlik etti.
“Dünya Kupası’nda yokuz, çünkü…”
Dilara Endican’ın “İspanya ile Türkiye arasında ne gibi farklar var?” sorusu üzerine, “Çok büyük farklar var. Ekonomi olarak bizden daha gerideler ama bizden daha popülerler, bizden daha fazla sözleri geçiyor dünyada, bizden daha öndeler ve turizm ve spor ile ayakta duruyorlar. En iyi Formula 1 pilotlarına, en iyi tenisçilere, en iyi futbol takımlarına, en iyi basketbol takımlarına, yani sporla ilgili her şeyin en iyilerine sahipler” derken, Türkiye’ye dair de dikkat çekici analizlerde bulundu…
“7 bölgeden oluşan, farklı fiziki yapılara sahip ve 70 milyonluk bir Türkiye’de, spor konusunda onlardan bu kadar geride olmamız anlaşılır bir durum değil. Bunun sebeplerinden biri şu bence: Bayrampaşalı Arda çıkıyor; bir yere geliyor, ama benim jenerasyonumda çok yetenekli çocuklar da vardı. Hatta bence 87 jenerasyonu, Türk futbol tarihinin en iyi jenerasyondur, ama hepsi kaybettiler. Çünkü psikolojik bir eğitim, dil eğitimi, davranış bilgisi, özel bir antrenman şekli yok. Galatasaray altyapısı en iyi altyapı olmasına, rağmen taktik bilgisi eksikti. Sen bu eğitimler olmadan, yeteneğin ve şansınla bir yere geldiğin zaman da senden hata yapmamanı ve şaşırmamanı bekliyorlar. Spor deyip geçmeyin; onlar (İspanyollar), sporla bir ülkeyi ayağa kaldırıyorlar. Bizim de bu işe dikkat edip, ilerisi için plan yapmamız ve Aslı Çakır Alptekin gibi Olimpiyat şampiyonlarımızı, bir kahraman gibi yaşatmamız lazım. Biz ise isimlerini bile zor hatırlıyoruz. Biz bu insanları koruyamıyoruz; kimseyi koruyamıyoruz, kendi kendimizi de koruyamıyoruz. Yoksa bu ülkenin insanındaki yetenek ve cevher kimsede yok. Dünya Kupası’na gidemediğimizde ve arkadaşlarım benimle soyunma odasında dalga geçtiklerinde, işte bu nedenlerden dolayı üzülüyorum”.
“Allah’tan başka kimseye verecek hesabım yok”
İspanya ile Türkiye arasındaki farklardan birinin de, İspanyolların önemli sporcularını magazin ortamının negatifliklerinden korumaları olduğunu belirten Arda Turan; “Bana burada hakkımda çıkan haberlerle ilgili niye açıklama yapmadığımı soruyorlar: Orada bir İniesta’ya, Messi’ye ya da Ronaldo’ya açıklama yaptıramazsın. Ben ise burada basına “3 günde bir üst seviye maç oynuyorum, konsantre olmam lazım, basın mensubu arkadaşlarımdan yardım istiyorum; bana yardımcı olun” diye açıklama yapıyorum, ama basındaki bazı arkadaşlar, “Arda bizi Avrupa’da temsil ediyor, kendisine karşı biraz kibar ve insaflı olalım” demiyor. Ben 6 ay boyunca çalışıp Türkiye’ye, ülkeme tatile geliyorum ve yanlış bir şey olmasın diye 10 erkekle geziyorum ama “güzellerle eğlendi” diye haber çıkıyor. Biraz insaf etmek lazım; biz magazinden ve spor basınından korkup da yapacağımız şeyden kaçacak adam değiliz. Ben kendi ülkeme tatile gelmeyeyim mi? İşte bu ülkede genç futbolcu da, “yok başkan görür, yok magazin basını çeker” diye diye korkup, özgüvenini kaybediyor; dolayısıyla bu güveni sahaya da yansıtamıyor. Ondan sonra Dünya Kupası’na gidemezsin; Olimpiyatlar’da sporcun da olmaz. Buna devletin de bir kanun getirmesi lazım. Ben hayatta kimseden çekinmem ve korkmam. Allah’tan başka kimseye verecek hesabım yok.” diyerek, duygusal bir serzenişte bulundu. Arda Turan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:”Birbirimize insanların iyi taraflarını göstermek lazım; kimse dört dörtlük değil; ne ben, ne de sen. Hep kötü, hep çirkin taraflarımızı görürsek; insanın arkadaşı-dostu kalmaz ve bak bakalım; bir test yapalım; göreceksin ki bu programdan sonra da programın yansımaları elbette ki gazetelere çıkacak. Bu konuştuklarımız nasıl yansıyacak, sen de göreceksin. O zaman dediğim farkı anlayacaksın.”