Adaletin Terazisi Hileli
Tüm sosyal medya, haber platformları, gazeteler günden güne kirli başlıklarla dolup taşıyor. İnsanlar cani. İnsanlar acımasız, kötü, cahil, saygısız, birçok değerden yoksun… Birçok yaşıtımın yaptığı gibi, berbat eğitim sisteminin içinde boğulurken, günde onlarca kadının öldürüldüğü, çocuklara tecavüz edildiği güzel ülkemde, parasızlık, ekonominin günden güne kötüleşmesi ve bunu umursamayan yöneticiler, imkanların kısıtlı olması, çocuğunu sokakta bulmamış olan ailemin de sınırlandırmaları gibi sebepler yüzünden arkadaşlarımla gezip eğlenemediğim, bir hobi edinemediğim, istediğim yerlere seyahat edemediğim hatta bazen okumak istediğim bir kaynağa bile erişemediğim vakitlerimi sosyal medyada harcıyorum.
Peki sosyal medyada ne mi yapıyorum? Zamanımın güzel geçtiğini düşünüyorsanız çok büyük bir yanılgıdasınız. Her sabah, yeni yapılmış bir zam haberini okuyarak, eğitim sistemine hiçbir fayda getirmeyen yenilikleri takip ederek, intihar sayılarına bakarak, acaba bugün nerede, kaç tane çocuk öldürülmüş, acaba bugün politik sebepler yüzünden çıkan savaşlarda kaç insanın hayatı mahvolmuş, acaba bugün kimler hakkını savunurken içeri alınmış, acaba bugün kaç insan susturulmuş diye merak ederek açıyorum gözümü.
Günüm bu haksızlıkları, bu canilikleri düşünerek geçiyor. Elimden geldiğince sesimi çıkarmaya çalışsam da her birimizin bildiği gibi görünmez duvarlarla çevrili gençliğin dört bir yanı. Dünya öylece dönmeye devam ederken sırf haklı çıkabilmek, istediğini diretebilmek, üstün olduğunu gösterebilmek, kolay yoldan para elde edebilmek, makamını koruyabilmek gibi sebepler yüzünden; suçsuz insanları kalıplara sokarak, onları düşünce kirliliklerine, ruh çöplüklerine, çürümüş zihniyetlerine maruz bırakan bazı insanlar yetmiyormuş gibi bir de olan biteni sadece izleyen, kötü bir haber gördüğünde kanalı değiştiren, at gözlüklerini takıp, sanırım kendince evrene mesaj yollayarak her şey yolundaymış gibi olan biteni görmezden gelirse dünyanın günlük gülistanlık bir yer olacağına inanan insanlar var. Ha bir de, bazılarımız bunları dert edip, kimseye zarar vermeden, insanlara yardımcı olmaya çalışırken, seslerini duyurabilmeleri için onlara bir el uzatırken; oturduğu yerden sadece laf cambazlığı yaparak, yine polyanacılık oyununu oynarak yapılan her desteğe şiddetle karşı çıkıp eleştiren bir kesim var. Sanırım onlar da ilahi bir gücün elini uzatıp tüm sorunları ortadan kaldırması için bekliyorlar.
GÖZYAŞLARI CİLDE İYİ GELİR Mİ?
Sanırım bir süre polyanacılık oynamayı deneyeceğim. Dünya’da kötü şeyler olabilir. Her gün onlarca insan katledilip, çocuklar eskiden arkadaşlarıyla top oynadıkları sokakların ailelerinin kanıyla yıkandığını görüyor olabilir, masum hayvanlara toplumun saçma sapan güzellik standartlarına uymak zorunda hisseden insanların kullandığı makyaj malzemeleri için ölene kadar işkence ediliyor olabilir, adaletin terazisi hileli olabilir, yıllarca okuyup işsiz kalan insanlar parasızlıktan ve umutsuzluktan intihar ediyor olabilir, depresyonla doğmuş bir kuşak yetişiyor olabilir, ormanların yanıp kül olduğu bir arazi ağaçlandırmak yerine tabi ki otel yapılarak topluma kazandırılabilir, bir sabah evinde oturan bir genç sadece hissettiklerini anlattı diye yıllarca hapis yatabilir… Aman canım ne çok abarttınız, bunlar her gün olan şeyler. Biraz iyi tarafından bakmak gerekiyor; hem belki göz yaşları cilde iyi geliyordur?
AD: Yasemin KEÇECİLER
YAŞ: 15
OKUL: Samiha Ayverdi Anadolu Lisesi