Tesettürlü kadın ile başı açık kadın arasındaki ortak payda “KADIN” olmak.

 Tesettürlü kadın ile başı açık kadın arasındaki ortak payda “KADIN” olmak.

‘ZİNCİRLERİ BİRLİKTE KIRACAĞIZ’

Laik, cumhuriyetçi veya tesettürlü. Birçok kadın ezilmişliklere, politik birtakım uygulamalara maruz kalıyor. Bu şiddete “Dur” demenin tek yolu ötekileşmeden, ötekileştirmeden birlikte zincirlerimizi kırmak ve güç birliği içinde mücadele vermek.

Cumhuriyet döneminin başlangıcı, aslında Tanzimat ile beraber, Türkiye’nin modernleşme süreci içinde özellikle Atatürk’ün ilkeleri ve siyaseti olarak batıya “Biz modern bir ülkeyiz” izlenimi vermek için kullandığı ilk sembollerden ve nesnelerden biri kadındır. Fakat bunu sadece Atatürk yapmadı. Bütün ülkelerde kendi devlet ve medeniyetlerinin bir ölçüsü olarak görüldü kadının statüsü. Bu yüzden birçok ülke, “İşte biz kadınlara oy hakkı verdik. Bizim kadınlarımızın hakları var” diyerek ne kadar modern bir ülke olduklarını göstermeye çalışıyorlar. Bu anlamda AKP hükümeti de aynı şeyi yapıyor. Kadınlar her zaman, sadece Türkiye’de değil birçok ülkenin modernleşme süreçlerinde siyaset tarafından ön plana çıkartıldı. Çünkü siyaset, kadınlar üzerinden yapılıyor. Örneğin başörtüsü meselesi. Türkiye’de yükselen cemaatçilik, İslamcılık ve benzeri durumların simgesi kadının başörtüsü oldu. Halbuki bu konular başka boyutlardan tartışılabilir fakat kadının bedeni üzerinden tartışılıyor. Ve burada kadın bir nesne haline geliyor. Kadın, kendi söylemini üretmiyor. Yani başörtülü kadın, İslami çizginin bir nesnesi, objesi, simgesi haline geldi.

TARTIŞMALARIN ODAK NOKTASI HEP KADIN

Halbuki İslamcı kadınlar arasında “Ben imanlı feministim” diyen kadınlar var. İslamcı grupların arasında feminist kadınlar da var. O kadınların bazıları çok öfkeli. Çünkü İslami çizgide olan erkek aydınların birtakım polemikler yarattığını, bunları kadınlar üzerinden yaptıklarını ama kadınların gerçek anlamda özgürleşmesi gibi bir amaçlarının olmadığını düşünüyorlar. Onlara göre bu adamların tek yapmaya çalıştıkları, siyasi gündemi kadın üzerinden tartışmak. Aynı şekilde şu anda çarpışan ‘laiklik’ ve ‘İslamcılık’ ideolojileri dikkat ediniz yine kadının üzerinden tartışıyor. Bu iki ideoloji, medyanın her mecrasında siyaseti kadın ve kadının yaşam tarzı üzerinden yürütüyor. Böyle ideolojik çatışmalar Türkiye’de yükseldiğinde, tartışmaların odak noktası her zaman kadın oluyor. Maalesef kadın üzerinden tartışılıyor her şey. Örtünmeyi tercih eden kadınla açık ve modern kadın arasındaki ortak payda “kadın” olmak. Farklı siyasi ideolojiler içerisinde olan kadınların özgürleşme gayeleri ve hak mücadeleleri için kendi söylemlerini üretmeyi öğrenmesi gerekiyor. Kadınlar, kendi kadınlık deneyimlerinden yola çıkarak bir araya gelip ortak deneyimleri bir araya getirmeli. Bu deneyimlerden, kadınların lehine siyaset ve eylem üretmeyi öğrendikleri sürece, kadınların üzerinden ideoloji üreten ve bu amaçla kadınları kullanan erkekler kendiliğinden elenecektir. Kadınlar böylelikle kendi siyaset ve söylemlerini ellerine almış olacaklar.

KADINLAR ORTAK BİR SİYASET ÜRETMELİDİR

Türkiye’deki kadınlar bir bakıyorsunuz “Sosyalistim”, bir bakıyorsunuz “İslamcıyım”, bir bakıyorsunuz “Cumhuriyetçi, laik ve Atatürkçü’yüm” diyor. Fakat bu üç farklı anlayıştaki kadınlar, TCK Kadın Platformu’nda aynı amaç için çalışabildi mesela. TCK Kadın Platformu, Türk Ceza Kanunu’nda çok ciddi değişiklikler sağladı kadınların lehine. TCK çok güçlü bir sivil toplum örgütü ve çok da etkin oldu. Bunun örnekleri defalarca yaşandı. Farklı ideolojilerde kadınların, hemcinslerine yönelik, kadınlar için siyaset üreten, kadınların özgürleşmesi için ortak hedeflere yönelik eylemlerde bulunması Türk kadın hareketi tarihinde örnekleriyle mevcuttur. Kadınların tek yapması gereken Türkiye’deki erkek aydınların ve siyasetçilerin onları kapatmak istedikleri çekmecelere girmeyi kabul etmemesidir. Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu kadınlar ile Cumhuriyet Halk Partisi mensubu kadınlar bir araya gelip yine kadınlıkları ve kadınların ezilmişliği üzerinden ortak bir siyaset üretebilir. Bu başka ülkelerde böyle yapılıyor. Şu sıralar bir kadın partisi kurma çalışmaları var ve buradaki ortak payda nedir? Türkiye’de kadın olmak! Türkiye’de sokakta geçen kadınları çevirin en az üçünden biri diyecek ki; “Ben şiddet gördüm. Kocamdan, ağabeyimden veya sevgilimden şiddet gördüm”. Yani bu insanlar, farklı yaşam alanlarında, farklı sınıflarda yaşayabilirler. Fakat sırf kadın olduğu için birçok kadın aynı uygulamalara, ezilmişliklere politik uygulamalara maruz kalıyor. Bu şiddete “Dur” demenin tek yolu ötekileşmeden, ötekileştirmeden birlikte zincirlerimizi kırmak, güç birliği içinde mücadele vermekten geçiyor…

KUTU

Ortak bir siyaset üretmek gerekiyor

Kadınların tek yapması gereken Türkiye’deki erkek aydınların ve siyasetçilerin onları kapatmak istedikleri çekmecelere girmeyi kabul etmemek… Bir araya gelip, kadınlıkları ve kadınların ezilmişliği üzerinden ortak bir siyaset üretmeleri mümkün…

 

Siyaset kadınlar üzerinden yapılıyor

Kadınlar her zaman birçok ülkenin modernleşme sürecinde siyaset tarafından ön plana çıkartıldı. Çünkü siyaset, kadınlar üzerinden yapılıyor.

‘Erkekler kadınları özgürleştirmeyi amaçlamıyor’

İslamcı kadınlar arasında “Ben imanlı feministim” diyenler var. İslamcı gruplar arasında feminist kadınlar da var. O kadınların bazıları çok öfkeli. Çünkü İ~slami çizgideki erkek aydınların birtakım polemikler yarattığını, bunları kadınlar üzerinden yaptıklarını ama kadınların gerçek anlamda özgürleşmesi gibi bir amaçlarının olmadığını düşünüyorlar.

‘Kadınlar güç birligi yapmalı’

Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu kadınlar ile Cumhuriyet Halk Partisi mensubu kadınlar bir araya gelip yine kadınlıkları ve kadınların ezilmişliği üzerinden ortak bir siyaset üretebilir. Bu başka ülkelerde böyle yapılıyor.

Benzer Yazılar

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir