“HAYIR” LI OLSUN
BEN YAPTIM OLDU DİYEN VARSA?
2016 ; moktan bir yıl geçirdik iktidar kötü, muhalefet kötü sen kötü, ben evet hep iyi !!!!
Yok ya iyi falan değilim hayatımda olmadığım kadar kötüyüm gerçekten rahat olun!
Vatana ihanet yok herkes kadar kötüyüm!
Ülke bu haldeyken senin benim derdim ne ola ki?
De ayrı, ki ayrı yazılır geyiği bile bitti tweeter da. Twetter da demode oldu twetter’ın ilk günlerinde olmayı marifet sayıp “biz buralarda cirit atarken buralar dutluktu” diyenler bile artık,New York’ta tren yolu tanıtıyor…Biz de öyleee bakıyoruz işte…
İnstagram da kahve keyfi, suşi keyfi paylaşanların profil resmi Türk bayrağı oldu bile, facebook ta her gün abuk sabuk teröristler hesabımı ele geçirebilir sorumlu değilim mesajları elden ele dolaşıyor…
Neden böyleyiz, tek tek saymayayım. Siz oraları iyi biliyorsunuz zaten!
Her an her yerde bombalar patlıyor insanlar ölüyor, ardı ardına dünyada, bizde iz bırakan insanlar ölüyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklara tecavüz ediliyor, hayvanlara işkenceler videolarla sergileniyor.
Her orman yangını bir otel inşaatı çağrıştırıp yeşilimiz ak oluyor derken morarıp duruyoruz…
Ama olsun
Aslanlar gibi korkmuyoruz işte derken, kedi kadar hükmümüz yok ama bir türlü itiraf edemiyoruz…
Laf aramızda hadi ….
Çaktırmıyoruz ama, hepimiz çok korkuyoruz
2016 bir bitseydi her şey güllük gülistanlık olacak- mış gibiydik!
Ammannn, her şeyin “Hayır” lısı olsun derken, geldik umut dolu yeni bir yıla.
Bir yerlerde noel babanın kafasına silah dayasalar da, birileri abuk sabuk dediğimiz fetvalarla “yılbaşı kutlamak kafir işi günah” dese de ciddiye almadık.
Burası 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik özgür bir ülke it ürür kervan yürür dedik…
Yine her zaman ki gibi; Yeni yılı karşılamak için eski yıl iyisiyle kötüsüyle gitsin yeni yıl güzellikleriyle gelsin diye, giyindik kuşandık, eğlendik saat 00.00 olduğun da sevdiklerimize sarıldık, uzaktakileri aradık mutlu yıllar diledik…
Iııı olmadı,
Dileyemedik!
Meğer biz değil, onlar ciddiymiş!
Bir kez daha, bombalar gülücüklerimizde, yüreğimizde patladı. Bir kez daha savunmasız, korunmasız yakalandık kalleşliğe yine canlarımız gitti, yine sırtımızdan, kafadan vurulduk…l
2017 ye, yeni yıla giremedik. Taa ki 16 gün sonra,
Flaşş …Flaşş
Son dakika haberi…
REİNA CANİSİ YAKALANDI
Bir coşku bir kin bir intikam
Evet, aynen öyle oldu kin, intikam, şüphe duygular karmakarışık
Reina canisi,39 insanımızı katleden yaratık 16 gün sonra yakalandığı gün…
2017 ye şimdi girdik dedim…
AMA!
Gerçek katil bu mu? Soruları yükseldi sosyal medyadan, gölge düştü coşkuya…
Haklıydılar.
Daha önce adamın resmine benzeyen birileri linç edilmeye kalkışılmış yanlış adam çıkmıştı.
Herkes siyaset bilimci oldu ya ! Komplo teorileriyle yaşıyoruz ya! Bir türlü gerçek katilin yakalandığına inanamadık! Ya o değilse olduk…
Yanlışlıklar, kandırılmışlıklar komedyası yaşanan ülkemde ne nedir gerçek ne bir türlü inanamıyoruz
Allahtan hala bir gerçek var ki;
Ocu, bucu, şucu olmayan sadece ve sade eğitimli, vatan sever meslek etiği, meslek aşkı olan güvenilecek haberciler var… Polis, asker, mitçi, vs vs vs gerçek insanlar var
Reina canisinin yakalandığının ilk haberi işte bu tariflerde bir dost, bir arkadaştan Habertürk kanalından Benan Kepsutlu’ dan geldi. Akan sular durdu.
Güvenilmez bir ortamda güvenilir bir özlenen bir haber …
Benan Kepsutlu hani arkadaşımız, güveniriz ama onu da geç arkadaşa da güvenilmez bu devirde diyeceksiniz, Benan, Mehmet Ali Birand’ın öğrencisi, üstüne üstlük bu gece Mehmet Ali Birand’ın ölüm yıl dönümü!
Asla yalan haber yapmaz… Hele bu gece asla yapmaz… Yapamaz
E artık bu habere güvenmezsek neye güveneceğiz dimi?
Ama işte hep ama ,“AMA” larla yaşıyoruz
İşte hayatımız bu durumda… Kime nasıl. Neden güvenebiliriz?
Hangi haber doğru ya da nasıl niye ne adına kandırılıyoruz? Kandırılıyor muyuz ?
Ama kandıran kim?
Ama ya doğruysa! Ama ya yalansa. Ya o da kandırılmışsa!
Ben ömrümü böyle “Ama” larla geçirmek istemiyorum
Korkmak istemiyorum….
Güvenmek istiyorum…
Devletime, siyasetçime, habercime, insanıma, toprağıma, vatanıma, güvenmek istiyorum…
Herkes birbirine vatan haini diyor…
At iti it itine karıştı değimi vücut buldu…
Kim kim? Kim ne? Ne doğru kimse bilemiyor…
O-HALDE
Ben; ülkemin hiç gitmediğim bir yerinde mesela hiç gitmediğim Suruç’da. Ya da her an olabileceğim Reina da bombalar patlarken aynı acıyı duyuyorsam. Suruç’da dostumla oturup bunu konuşup, paylaşabiliyorsam; benim vergimle maaşı ödenen, sözde de olsa benim seçtiğim vekilim benim nasıl yönetileceğime karar vermek için, adı TBMM olan mecliste hesaplar yapıp 9/10 milletvekilini çoğunluk sayıp, kendinden olmayanları yok sayarak,kavga,dövüş,şiddet T.C rejimini değiştiremez.
Buna,yemin ettiği anayasa, hukuk, vicdan, insanlık
Hiç biri izin vermez de, diyelim ki; hepsi kılıfına uydu!
İş milli iradeye kalacak ya!
Milli irade dedikleri benim işte!
Ben izin vermem….
Ben; Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 te kurduğu 100. Yılını hedef gösterdiğiniz 2023 te yine çağdaş, demokrat dünyaya bilimiyle, ilmiyle meydan okuyan Türkiye Cumhuriyeti olarak girmeyi düşünüyorum…
Yüz yıllarca, Aziz Sancar, Gazi Yaşargil, Fazıl Say, Nazım Hikmet, Orhan Pamuk, Ferzan Özpetek, ler Hido’larımız, Arda Turan’larımız yetişsin sesimiz dünyanın her yerinde her alanda olsun istiyorum
Ama;
Müfredatı değiştiririm, heykelleri yıkarım, Osmanlı, halifelik, her türlü oyunu oynarım bu bir cihattır!
Senden izin isteyen mi var?
Ben yaptım oldu diyen varsa!
Siz bilirsiniz!
Millet bölünür mü? Daha çok kenetlenir mi? “HAYIR”lı mı olur “HAYIR”sız mı olur?
Onu da ben bilemem…
TARİH YAZAR…