AYŞE KULİN ANKARA VE İZMİR’DE OLACAK !
Adı: Aylin, Sevdalinka, Gece Sesleri gibi çok okunan kitapların yazarı Ayşe Kulin, Remzi Kitabevi’nden çıkan yeni kitabı Hayal’i imzalamak için 15-16 Şubat’ta Ankara’da, 22-23 Şubat’ta İzmir’de olacak. Yazar, 01 Mart Cumartesi günü de Beyoğlu’nun kültürel mirası sayılan Robinson Crusoe’da okurlarıyla buluşacak.
Adı: Aylin, Sevdalinka, Füreya, Köprü, Nefes Nefese, Kardelenler, Gece Sesleri, Veda, Türkan, Gizli Anların Yolcusu, Bora’nın Kitabı, Dönüş gibi çok okunan kitapların yazarı Ayşe Kulin, yeni kitabı Hayal’i imzalamak için 15-16 Şubat’ta Ankara’da, 22-23 Şubat’ta da İzmir’de olacak. 150.000 adet basılan ve Remzi Kitabevi tarafından yayına hazırlanan Hayal‘de, ünlü işadamı Asil Nadir’den reklamcı Tunca Yönder’e; halkla ilişkiler alanının duayeni Betûl Mardin’den işadamı Rahmi Koç’a kadar iş, yayın, siyaset dünyasından pek çok tanınmış isimle ilgili ilginç anekdotlar yer alıyor. Kitabın kapağında ve içinde yer alan renkli çizimler ise Umut Karaman’ın ve Irvin Mandel’in imzasını taşıyor.
Yazar ayrıca “duvarlar boyunca kitap” sözüyle yola çıkılarak Eylül 1994’te gerçekleştirilen Robinson Crusoe 389 projesine destek vermek amacıyla 01 Mart Cumartesi günü de Robinson Crusoe Kitabevi’nde olacak. 19 yıl boyunca İstiklal Caddesi’nde emeğe dayalı bir vakıf gibi çalışan Robinson, yıllar içinde okurların da sahiplendiği saygın bir kitabevine dönüştü. Beyoğlu’nun kültürel mirası sayılan Robinson Crusoe’nun kaderinin Emek Sineması, İnci Pastanesi ya da Markiz’e benzemesini istemeyenler “önce öde, sonra al” sloganıyla satışa sunulan RobKart’lardan alarak kitabevine destek olabilirler.
İMZA GÜNLERİ:
ANKARA D&R
Tarih: 15 Şubat Cumartesi Saat: 15:00
Yer: Tunalı Hilmi Caddesi
ANKARA REMZİ KİTABEVİ
Tarih: 16 Şubat Pazar Saat:15:00
Yer: Ankara Armada
İZMİR D&R
Tarih: 22 Şubat Cumartesi Saat: 15:00
Yer: Bornova
İZMİR – REMZİ KİTABEVİ
Tarih: 23 Şubat Pazar Saat: 15:00
Yer: İzmir Konak Pier AVM
ALLAHIM SEN BANA SABIR VER!
Bu kargaşanın en üstünde, içinde babamın daktilosunda yazıp yer yer tipeksle düzelttiğim yedi-sekiz adet öykümün bulunduğu soluk pembe dosya duruyor. Masanın arkasında ise sinirli hareketlerle sigara içen Mustafa Kemal var. Mustafa Kemal Atatürk değil, Mustafa Kemal Ağaoğlu! Yani, açılımı Yazarlar Kooperatifi gibi bir şey olan YAZKO’nun müdürü veya idarecisi veya başkanı. Bu sıfatlardan hangisini taşıdığından emin değilim. Emin olduğum, ben on beş yaşındayken, o on dokuz yaşındaydı ve bana âşıktı.(…) “Allahım sen bana sabır ver,” diyor Mustafa Kemal, “iyi ki evlenmemişim seninle! Deli ederdin beni herhalde.” İçimden, “Ne evlenmesi be, sen beni öpemedin bile,” diyorum, ilkgençliğimde ona yüz vermediğim için şu anda hayli pişman.
BİR DAHA KİTAP BASTIRMAYACAĞIM!
“Dava filan açmayın. Bu bana bir işaret,” dedim. “Ne işareti?” “Mis gibi bir işin var, kitap senin neyine, diyor Allah bana. Bir daha kitap filan bastırmayacağım!” Tuttum sözümü. Kitap bastırmayı silip attım kafamdan, tam on sene.
YAŞAR NABİ: “YAZAR OLMANIZA VAKİT VAR”
Elini uzattı dosyayı almak için. Dosya elim titrediğinden dolayı dalgalandı aramızda. Varlık Dergisi’nin sahibi Yaşar Nabi Bey gözlüklerini çıkardı, boncuk mavisi gözlerini bana dikti; “İlginç şeyler yazmışsınız ama daha yazar olmanıza vakit var,” dedi.
ERDAL ÖZ: “SİZİN İÇİN ÜZGÜNÜM”
“Sayın Kulin, Son öyküleriniz, öncekilerin de gerisinde. Sizin için üzgünüm.” Erdal Öz
Artık reddedilmelerin arsızı olmuştum ya, sadece şunu düşündüm; özenle ayırdığı sayfanın diğer yarısını ne için kullandı acaba? Herhalde ziyan etmemiştir.
“YAZIP, GETİRİN, BASACAĞIM”
Yaklaşık kırk dakika sonra aynı kapıdan çıkarken, Aylin’in bir yayıncısı vardı artık!, “Yazıp, getirin, basacağım,” demişti. Erol Bey ki, yayınevinin PR’ı, editörü, müdürü, genel yayın yönetmeni filan değil, harbiden Remzi Kitabevi’nin sahibiydi.
DÜNYA GÜZELİ BİR KIZ
Sıra geldi Hülya’nın kim olduğunu öğrenmeye. Kulaklarımı ve gözlerimi açınca, pek çok dergi ve gazetede ismine, resmine rastlamaya başladım. 1987 yılında Hülya Avşar, dünya güzeli bir kızdı. Nisan da zaten, “Ayşe, Gülizar’ı oynayacak olan, taze erik gibi bir kız, görünce bayılacaksın,” demişti ki gerçekten de görünce bayılmıştım.
AYŞE KULİN REKLAM YAPIMCISI, ONAT KUTLAR METİN YAZARI
Onat Kutlar’la yollarımız ilk kesiştiğinde, ikimiz de Repro Reklam’da çalışıyorduk. Ben malum, reklam yapımcısı o ise metin yazarı olarak.
BAŞBAKAN VE PAPATYA KARISINI İTİCİ BULUYORDUM
Ben, huyum icabı her iktidar partisine muhalif olduğum için, ANAP’a da karşıydım. (…) Başbakan ve Papatya karısını, tahammül çizgimin sınırlarını zorlayacak kadar itici buluyordum…
ANNELER GENCECİK HAYATLARA YANIYORSA
Bir Gün’ü okuyanlar, Kürtleri dağa çıkartan nedenleri anlayabildilerse ve her iki tarafın anneleri kaybedilen gencecik hayatlara yanıyorlarsa benim gibi, bugün gelinen noktada, en azından silahların susmasına seviniyorlardır eminim.
TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU
Ben, bu işi bu kadar geçe bırakmanın pişmanlığı, o ise, kitabını görmeden gitmemenin telaşındaydı. Tam da o günlerde evi basıldı. Azize mertebesine konması gereken Türkan Hoca, ağır hastalığının son evresinde, terör örgütü mensubu ilan edildi. İşte o an, benim iktidardaki partiyle tüm bağlarımın koptuğu andır!
KADER DEDİĞİMİZ
O dehşet günleri içinde suda, havada ve karada kurşunlanmayı göze alan Recep Yazıcıoğlu’na bir taş bile isabet etmedi de, yıllar sonra Denizli’de valilik yaparken pisipisine bir araba kazasına kurban gitti. Kader dediğimiz, tam da bu olmalıydı.
BENDENİZ ASİL NADİR
“Valla sizin gibi bir elemanım oldukça, sırtım yere gelmez Ayşe Hanım,” dedi.
“Tanışıyor muyuz?”
“Tanışıyoruz. Bendeniz Asil Nadir.”
“Aaaa! Aaaa!”
DÜNYANIN EN YAKIŞIKLI KÜRŞAT’I
Ben, dünyanın en yakışıklı Kürşat’ına bağlandığımı bilsem, kendimi rezil eder miydim böyle! Bu yanlışlık, benim Kürşat Başar’la dostluğumun başlangıcı oldu.